Terör örgütleriyle mücadelemiz her daim sürecektir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı”ndan sonra düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak DEAŞ olsun, PKK/PYD/YPG olsun terör örgütleri arasında fark görmüyoruz. Biriyle mücadele için diğerinin taşeron olarak kullanılması gibi mülahazaları kabul etmiyoruz. Terör örgütleriyle mücadelemiz nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye, Rusya ve İran arasında Tahran’da düzenlenen “Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı”ndan sonra düzenlenen ortak basın toplantısında bir konuşma yaptı.
Tahran Uluslararası Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı”nın ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, İran Cumhurbaşkanı Reisi başta olmak üzere, İranlılara samimi ev sahiplikleri için teşekkür etti.
Astana Formatındaki üçlü zirvenin bugün yedincisinin icra edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişarelerde, Suriye’deki durumu ayrıntılı şekilde ele aldıklarını aktardı.
“TÜRKİYE OLARAK TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA FARK GÖRMÜYORUZ”
Suriye’de barış ve istikrar ortamının tesisi yönünde yürüttükleri çalışmaları gözden geçirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede çatışma ortamının sona ermesi ve kalıcı siyasi çözüme ulaşılması amacıyla birlikte atılabilecek ilave adımları değerlendirdiklerini söyledi.
Bu şekilde Astana Platformu’nun, Suriye krizinde çözümün önünü açabilecek en etkili girişim olduğunu bir kez daha gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Astana garantörleri olarak bu doğrultuda aynı kararlılıkla çalışma irademizi bir kez daha teyit ettik” ifadesini kullandı.
Terörle mücadelenin gündemlerinin öncelikli konuları arasında yer aldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye olarak, DEAŞ olsun, PKK/PYD/YPG olsun terör örgütleri arasında fark görmüyoruz. Biriyle mücadele için diğerinin taşeron olarak kullanılması gibi mülahazaları kabul etmiyoruz. Terör örgütleriyle mücadelemiz nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Millî güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye’den söküp atmakta kararlıyız. Astana garantörleri olarak Rusya Federasyonu ve İran’dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye’ye destek olmalarıdır. Görüşmelerimizde, evvelce varılan mutabakatların uygulama durumunu da gözden geçirdik. PKK/PYD/YPG terörü hepimizin ortak meselesidir. Zira terör örgütünün Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef aldığını unutmamalıyız. Suriye ihtilafına ancak siyasi çözümle son verilebileceği yönündeki mutabakatımız vakidir. Bu anlayış temelinde siyasi süreçte gelinen noktayı ve önümüzdeki dönemde atılabilecek adımları etraflıca ele aldık.”
“MEVCUT MUTABAKATLARIN UYGULANMASINA YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZI ELE ALDIK”
Astana ortaklarına, ihtilafın kalıcı ve barışçı bir şekilde çözülebilmesi için siyasi sürecin hızlandırılmasına yönelik çağrıyı tekrarladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana sürecinin bir ürünü olan ve hâlihazırda Suriyeli tarafları bir araya getiren tek mekanizmayı teşkil eden Anayasa Komitesi’nin çalışmalarının somut sonuç doğurmasının zaruri olduğunu vurguladı.
“Maalesef Suriye rejimi bu konuda uzlaşmaz bir tutum içinde. Komitenin müteakip turunun bir an önce yapılması ve sürecin başarıya ulaşması, ihtilafın Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde çözülmesi açısından önemlidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye halkının meşru taleplerinin karşılandığı, güvenlik ve istikrarın yeniden sağlandığı bir barış ortamı tesis edilmelidir. Suriyeli tarafların bu doğrultuda yapıcı bir anlayışla sürdürecekleri çalışmaları teşvik etmek noktasında çabalarımızı artıracağız. Suriye’de çözüm çabalarımızın merkezinde, yaşanan insani dramın sona erdirilmesi hedefi de yer alıyor. Suriye’deki insanların çadırlar içerisinde insanca yaşanmayacak ortamda olduklarını unutmamalıyız. Buradan hareketle bizler, Suriye’nin kuzeyinde şu anda briket evler yapmak suretiyle bir an önce Suriyeli kardeşlerimizin bu briket evlere taşınmaları için adımlarımızı atıyoruz. Bu minvalde zirve toplantımızda, 4 milyonu aşkın kişinin yaşadığı İdlib’deki durumu da ayrıntılarıyla değerlendirdik. Ateşkesin muhafazasının önemine değindik. Mevcut mutabakatların uygulanmasına yönelik çalışmalarımızı ele aldık.”
“HEDEFİMİZ, SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİN ÜLKELERİNE GÜVENLİ ŞEKİLDE DÖNMELERİNİ TEMİN ETMEKTİR”
Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşleri konusunu da görüştüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz, Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde, huzuru kalple dönmelerini temin etmektir. Bunun için gerekli şartların el birliğiyle oluşturulabileceğine yürekten inanıyorum” dedi.
Bugüne kadar Suriye’de terörden temizlenen bölgelere Türkiye’den 500 binden fazla Suriyelinin geri döndüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu çalışmalarımızı, önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. 4 milyonu aşkın Suriyeli sivilin uluslararası yardımlara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye olarak bu yardımları kolaylaştırmak için her türlü desteği verdik. Aynı çabayı tüm dostlarımızın da göstermesi hayati önem taşıyor. Suriye’nin kuzeybatısına yardım mekanizmasının temelini oluşturan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının altı aylığına da olsa uzatılmasını memnuniyetle karşıladık. Suriye ihtilafının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasına yönelik çabalarımızı sürdürmekte kararlıyız.”
İran Cumhurbaşkanı Reisi’ye gösterdiği sıcak misafirperverlikten dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra Rusya’da yapılacak toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.